Mümin Sekman: “Başarılı Olmak Öğrenilebilir!”

  • Yayınlayan: admin

Mümin Sekman Kara Kuvvetleri Komutanlığının davetlisi olarak Ankara’daki karargahtaki kurmay subaylara hitaben “Her Şey Seninle Başlar” konulu bir konferans verdi.

İki seans halinde düzenlenen konferansı aralarında generallerin de bulunduğu 500 kişi dinledi. Seminere “Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin!” sloganıyla başlayan Sekman “başarılı olmak öğrenilebilir” dedi.

Mümin Sekman başarılı olmak isteyenlere önerlerini şöyle sıraladı.

-Başarmak, amaca uygun sonuç almaktır. Hiçbir açıklama, özür veya gerekçe başarı kadar başarılı değildir. Amaca ulaşmak için aştığınız engellerin sayısı, başarınızın büyüklüğünü belirler. İnsanlar engeller yüzünden başarılı olamadıklarını düşünürler oyda asıl yürünen bir yolda engel yoksa o yolun sonunda başarı yoktur.

-İki türlü başarı var, iç başarı ve dış başarı. İç başarı kendi gözünüzdeki en iyi yere gelmektir, dış başarı ise başka insanların da olmak istediği yere gelmektir. Bazıları iç başarıyla, bazıları dış başarıyla mutlu olur.

-Türkiye’de hayalini gerçekleştirmek için başaranlardan daha çok, birilerine kızdığı için başaranların öyküsü yaygın. Mal sahibine kızıp mülk sahibi oluyoruz. Madem mülk sahibi olma kapasitesine sahibiz, neden mal sahibine kızmayı bekliyoruz anlamıyorum. “Fakir ama gururlu genç” olmayı seviyoruz nedense.

-Başarı seçme özgürlüğüdür. Başardıkça seçen sen olursun, başarısız olursan seçilmeyi bekleyen sen olursun. Bir işi 70 milyon kişiden daha iyi yapabilen bir kişi en yüksek seçeneğe ulaşmış olur.

-Başarılı olmak bir strateji değil, samimiyet sorunudur. Kendinizle yüzleşin, gerçekten başarılı olmak istiyor musunuz? Başarıyı yüzde kaç şiddetinde istiyorsunuz? Başarıyı seçtiğiniz için nelerden vazgeçebilirsiniz

-Aile başarıyı etkiler ama belirleyemez. Belirleyebilseydi, aynı ailenin tüm çocuklarının eşit başarıya sahip olması gerekirdi, oysa çok sayıda başarılı insanın kardeşi başarısız bir hayat sürüyor.

-Başarımızın önündeki en büyük iç engel, atalet. Başarılı olmak istiyoruz, başarılı olmak için neler yapmamız gerektiğini biliyoruz, onları niçin yapmamız gerektiğini de biliyoruz, istersek nasıl yapabileceğimizi de biliyoruz, yapmamakla neler kaybettiğimizi, yaparsak neler kazanacağımızı da biliyoruz ama yine de yapmıyoruz. Atalet insanlığın psikolojik kanseridir.

-Ataletli insanların iki özelliği vardır, düşündüğünü yapmamak ve yaptığı üzerine düşünmemek. Düşündüğünü yapmamak psikolojik atalet, yaptığı üzerine düşünmemek ise entelektüel atalettir.

-Başarı hakkında bildiklerimizi başarısızlardan öğrendik. Bu yüzden başarılı olunca ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Bilinçaltımız başarısızlık bilgisiyle dolu. Bu hazırlıksız başarı sendromu yüzünden hazımsız başarılar ortaya çıkıyor. Başarısızlığı ve yokluğu nasıl paylaşacağımızı biliyoruz ama başarıyı ve imkanları nasıl paylaşacağımızı bilmiyoruz.

-Başarı için İBİŞ ilkesine inanıyorum. Yani “İBİŞ:İtinayla yapılan basit iş!” İşinizi daima en iyi şekilde yapın. İşinizi iyi yapmanız maaşınızın karşılığı değil, karakterinizin yansımasıdır.Patronunuz işinizi iyi yaptığınızı görmese de iyi yapın, başkaları işinizi iyi yapmanızı övmese de iyi yapın. İşini iyi yapmanın en büyük ödülü, işini iyi yaptığını bilmektir.

-Hayal ettiğin hayatı yaşamıyorsan o hayat sana ait değildir. Yaşadığın hayatın altına “made in ben” yazabilecek misin?

-Kişisel gelişim amaç değil araçtır. İnsanı başarılı olmaya hazırlayan bir araçtır. Kişisel gelişim, başarılı olmak için kendini uygun ve yeterli hale getirmektir.

-Kafanızda neyi çok düşünürseniz hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arasında düşünce geçiyor. Bu düşünceler ne hakkında ise hayatımızda o çoğalır.

-Kriz dönemlerinde ayakta ve hayatta kalmak istiyorsanız, “umutlarınızı yüksek sabit giderlerinizi düşük tutun.”

-Başarmak kendini şaşırtmaktır. En son skor tabelanızda yazan sonuç, sizi ve çevrenizdekileri şaşırtmıyorsa, o sonuç başkaları için başarı olsa da sizin için değildir.

16. Haziran 2006