Siyah Türk, Beyaz Türk Sorunu!
Yazan: Arzu Kaya Uranlı
NEW York’ta bir doktor ofisinde kızım Deniz’le sıranın bize gelmesini bekliyoruz. Türkçe konuştuğumuzu fark edip ‘Siz de mi Türk’sünüz’ diye sorunca, karşımızda oturan Elif Hanım da sohbetimize ortak oluveriyor.
Derken, Türkiye”den doğum için ABD”ye gelen Elif Hanım”la yaptığımız sohbete, Türkiye tatilinden henüz dönen bir de Japon hanım katılıyor.
Türkiye’den, Türkiye”nin güzelliklerinden bahsediyoruz hep bir ağızdan. Bir arada Japon hanım, ‘İyi ki, Türkçe konuştuğunuzu fark ettim yoksa hepiniz açık tenli ve mavi gözlü olduğunuzdan Türk olduğunuzu tahmin edemezdim’ diyor.
Elif Hanım hemen atılıyor. ‘Biz Beyaz Türk’üz.’
Espri yaptığını sanarak Elif hanıma dönüp ‘Zenci Türk var mı?’ diyorum.
‘Siz hepten Amerikalı olmuşsunuz” diye sitem ediyor Elif hanım. ‘Açık tenli, renkli gözlü, kaliteli(!) ve Avrupalı(!) Türkler’e ”Beyaz Türk” deniyor, artık.’
Kalakalıyorum! Üstelik iddia edildiği gibi ‘Beyaz’ değil de, bu pervasızlık karşısında sinirden ‘kıpkırmızı’, hayal kırıklığından hafif ‘mor’ ve hatta ‘Biz bu hallere nasıl düştük?’ çaresizliğiyle biraz da ‘sararmış’ çok renkli bir Türk olarak!
Ben Türkiye”de yaşarken bütün Türkler aynı renkteydik. 10 yılda ne değişti de renklendik(!) anlamak zor!
Beyaz Türkler kavramını dilimize sosyolog Nilüfer Göle kazandırmıştı. Göle, bu kavramla, kendilerini Türkiye”nin ”ilericileri” olarak gören asker-sivil bürokrasiyi ve entellektüelleri kast etmişti.
Ama sonraları değişik tanımlar da yapıldı. Mesela, yazar Mustafa Akyol, ”Çoğu kolejlerde, hatta sonra yurtdışında okumuş, 1980 sonrası ortamda büyüyerek köşe dönme kültürünü özümsemiş, iyi mesleklere, Batılı yaşam standartlarına kavuşmuş, genç ve orta yaş kuşak insanlarımız.” diyor Beyaz Türkler için.
Mümin Sekman ise ‘Türk usulü başarı’ adlı kitabında ‘Siyah Türkler Arabesk ve halk müziğini; Beyaz Türkler Batı müziğini sever. Siyah Türkler’de taksinin ön koltuğuna; Beyaz Türkler”de arka koltuğa oturmak makbuldür. Siyah Türkler görücü usulü ile; Beyaz Türkler baloda, gece kulüplerinde, partilerde tanışarak evlenir. Siyah Türkler otobüs terminallerini; Beyaz Türkler havaalanını tercih eder. Beyaz Türkler papyon takar, Siyah Türkler tespih çeker” diyerek Türkler arasındaki bazı farklılıklara göre onları sınıflandırmaya çalışıyor.
Hatta bir de ‘Gri Türkler’i icat ediyor. Sekman, Siyah Türk olmaktan çıkmış, ancak Beyaz Türk olamamış kesime ‘Gri Türkler’ diyor.
Ve bu kesimi, ”Çoğunluğunun anne ve babası Siyah Türk”tür. Bazı yönden köylü, bazı yönden kentli, bazı yönden doğulu, bazı yönden Batılı”dırlar. Bazı konularda, Beyaz Türkler gibi bazı konularda Siyah Türkler gibi yaşarlar. Başarılı işler yaparak yükselen her Türk gri Türk grubuna girer” diyerek anlatıyor.
Açıkçası bu tanımların beni tatmin ettiğini söyleyemem. Beyaz Türk kavramının ”sınıfsal” bir dayanağı yok. Bir sosyolojik katmanı açık ve anlaşılır biçimde ifade ettiğini söylemek zor. Herkesin ”Beyaz Türk” anlayışı, kendine göre, değişiyor!
Ama, ”Beyaz Türkler” gibi ne idüğü belirsiz bir kavramın, hiç bir siyaset teorisinde, hiçbir kültürel analizde yer bulabileceğine inanmaz ancak Türk medyasında ve Türkiye popülizminde bir süre daha kullanılacağını zannederken birilerinin çıkıp ”Biz Beyaz Türk”üz” diyebilmesini endişe verici buluyorum!
Çünkü böyle olunca, kimileri ben ”Beyaz Türk”üm” diyerek kendine ne olduğu belirsiz bir paye vermekle tatmin olacak; yerli yersiz her fırsatta kompleksini kusarak halkın genelini küçük görecek; kendini halkından soyutlayacak.
Kimileri de kendi gibi görünmeyen, düşünmeyen, yaşamayan herkesi ”Ama, onlar Beyaz Türk” diye dışlayacak, Bu durumdan en çok zarar görense yine biz Türkler olacağız
SAYIN Başbakan”ım, sizi temin ederim, Türkiye”nin sorunu ”Kürt sorunu” değil ”Türk sorunudur!”
İnanıyorum ki, Türkiye, ”Türk sorununu” çözebilirse çözemeyeceği başka hiçbir sorun yoktur.
Medya: Tercüman Gazetesi
Tarih: 26.11.2006